20 Aralık 2011 Salı

Hatay'a Hoşgeldik ...

Bir çoğumuz için Hatay,sadece Türkiye'nin güneydeki en uç noktasındaki il belki de. Benim için de öyleydi.. Ta ki geçen hafta Hatay'a yemek dolu, kültür dolu bir tur yapana kadar .

Hatay bundan böyle; tarih,  yemek,  kültürler mozaiği, samimi insanlar... demek benim için.
Yağmurlu bir cuma gecesi indik Hatay Havaalanına.  Henüz bir kaç yıllık bir tarihe sahip olan havaalanı modern görüntüsüne rağmen yağmura biraz boyun eğmiş görülüyor. Su birikintileri terminal binasına girmeye çalışan yolcuları zorluyor biraz.

Ulaşımda zorluk yaşamamak adına daha önceden kiraladığımız aracımızı alarak,  otelimize doğru yol alıyoruz. Havaalanından Antakya merkeze 25 km'lik bir yolculuk başlıyor. Gece 11 gibi Harbiye'deki otelimize ulaşıyoruz. Ertesi gün yoğun bir gezi programı bizi bekliyor.

Hatay Serüveni Başlıyor...
İlk olarak dünyanın 2. büyük mozaik müzesi denilen Antakya Müzesine gidiyoruz.  Müze kart kullanabileceğiniz müze dışardan bakınca oldukça küçük görülüyor. Nasıl oluyor da dünyanın 2. mozaik müzesi diye düşünüyoruz.

                                      
Biraz bakımsız geliyor müze, antep'te yapılan mozaik müzesi ile karşılaştırıyoruz belki de istemeden.  Oysa ki Antep'teki müze'de bir kaç ay öncesine kadar Antakya müzesi kadar eski ve biraz da kötü bir durumdaydı, onu unutuyoruz.
Bir çok değerli mozaik ve heykel görüyoruz. Özellikle eski dönemlere ait takılar çok dikkat çekici.  bugünkü takılardan hiç bir farkları yok adeta. Hatta daha şık takılar bile var.
Müze'nin en değerli eseri özel bir odada ziyaretçilere sunulan Antakya Lahdi. Çok görkemli bir lahit karşılıyor bizi. Gözümüzü lahdin üstündeki işçilikten alamıyorken,  bir de içinden çıkanları görünce şaşkınlığımız daha da artıyor.  3 iskelet çıkarılmış lahitten, bir erkek, olgun bir kadın ve genç bir kadın iskeletleri... bir aile olduğu düşünülüyor. İçinden çeşitli takılar, paralar çıkarılıyor. 3 farklı döneme ait para çıktığını söylüyor görevlilerden biri. 7 ton ağırlığındaki lahdin kapağının en az 3 defa açıldığının anlaşıldığını söylüyor.
Mozaik müzesinden çıkınca Asi nehrinin üzerinden geçip, eski antakya'ya doğru yürüyoruz. Asi nehri biraz hayal kırıklığı yaratıyor, belki de daha heybetli, gürül gürül akan bir nehir görmek istiyoruz, adına yakışır bir şekilde. oldukça yüksek bir mesafeden balık avlayan bir adam dikkatimizi çekiyor. sepetinde tuttuğu değişik bir balık var üstelik. 
Nehri geçip eski antakya tarafına geldiğimizde önce meşhur uzun çarşıyı görelim istiyoruz.  biraz yürüdükten sonra Uzun çarşı tabelası ile karşılaşıyoruz. İçinde çok çeşitli ürünlerin satıldığı, çeşitli zanaatların örneklerini görebileceğiniz, yemek yiyebileceğiniz bir çarşı burası.  Defne sabunu, nar ekşisi gibi ürünleri buradan alıyoruz.
Uzun çarşı sonrası eski antakya evlerinin arasından ve dar sokaklarından geçerek Kurtuluş caddesine çıkıyoruz. Bu cadde çok ilginç bir yer. Cami, havra ve kilisenin hepsini bu cadde üzerinde görebiliyoruz.
Eski bir kıraathane arıyoruz sonrasında, haytalı'sı meşhur diyorlar. Kıraathaneye girdiğimde benden önce oraya giden arkadaşımı arıyor gözlerim ama yok. Kadın-erkek rahatça oturulan bir kahve denildiği halde sadece yaşlı amcaların orada olduğunu görüp, biraz da ne işim var burda diyerek dışarı çıkmaya yelteniyorum ama kahve sahipleri sesleniyor. Birini bakmıştım diyorum, arka taraftadır diyorlar. Eski, dar bir kapıdan affan kıraathanesinin avlusuna çıkıyorum ve arkadaşımla buluşuyorum. Havanın soğuk olmasına rağmen bu şirin avluda buz gibi haytalımızı yiyoruz.
İlk mağara kilise...
2. günümüzde dünyanın ilk mağara kilisesi olan St. Pierre kilisesine gidiyoruz. Kurtuluş caddesinin bir ucunda biraz tepeye doğru yol alıyoruz. Arabadan iner inmez Antakya'lı çocuklar sarıyor etrafımızı ve kilisenin tarihini anlatmak için adeta yarışıyorlar. Biz de onların bu isteklerine kayıtsız kalamıyoruz ve başlıyoruz dinlemeye. Belki hızlı olduklarından belki de yöreye özgü lehçelerinden biraz anlamak da zorluk çeksek de keyifle dinliyoruz çocukları.
Kilise, etkileyici bir güzellikle karşımıza çıkıyor. Antakya'yı tepeden görebiliyoruz. kilisenin içi küçük ama büyüleci bir atmosfere sahip. Müzekartımız burada da işimizi görüyor.

Kiliseden çıktıktan tepeye doğru yolculuğumuz devam ediyor. Cehennem Kayıkçısı kabartmasına kayalıklar arasından hafif zor bir şekilde ulaşıyoruz. Tamamlanmayan bir kadın portresi ile 1.yy'da yaşanan veba salgınının hüznünü hissediyoruz adeta.
2. günümüzde gördüğümüz bir diğer adres; Harbiye. Kış gününde gittiğimiz için biraz bakımsız geliyor. Ancak bahar ve yazda çok daha güzel olacağını düşünüyorum. Hatay'lılar Harbiye'yi çok seviyorlar ve görülmesi gereken yerlerden biri olarak mutlaka öneriyorlar. küçük şelalelerden oluşan Harbiye'de restaurantlarda bulunuyor. Harbiye girişinde satıcıların tezgahlarındaki resimler hangi coğrafyada olduğumuzu anlatıyor.



Hediyelikler, Görülmesi Gereken Diğer Yerler
Eski bir Antakya evinin restore edilerek Antakya'ya özgü hediyelik eşyaların satıldığı Soterya Antakya Evi'ne uğruyoruz. Böyle bir evimiz olsa bizim de diyoruz, avluya çıkan odalar, avlu'ya vuran öğleden sonra güneşi bizi mest ediyor.
Soterya gibi yine Antakya evinin müzeye dönüştürülmüş hali olan Cam müzesini de görmeden dönmeyelim diyoruz. İlginç cam eserler görüyoruz, mesela gözyaşı şişeleri hikayeleri ile etkiliyor bizi. Kadınlar, kocaları savaşa gittiklerinden gözyaşlarını bu şişelerde biriktirirlermiş ve geldiklerinden kocalarının yokluğunda ne kadar ağladıklarını bu şişelerle kanıtlarlarmış. bir başka inanışa göre ise ölülerin 2. yaşamlarında rahat etmeleri için doldurularak mezarlarına konulurmuş.

Anadolu Antika ise antika eserleri gördüğümüz hem de Antakya kahvelerimizi içtiğimiz son mekanımız oluyor. Antikalarla dolu 2 oda'da zamanda yolculuk yapıyoruz. Gramofondan, eski sandıklara, saatlere,  aynalara kadar bir çok eşya bulunuyor.

Antakya'nın en güzel otellerinden biri olan Savon Hotel'de kalamadık ama sabah kahvemizi burada içmeye karar verdik. Eski bir sabunhane olan bu yer, restore edilerek Otel halini almış ve çok da güzel olmuş.. otelin bahçesindeki hediyelik eşya dükkanından yine yöreye ait ürünleri görüyoruz, kendimize hediye olarak ipek eşarplar alıyoruz.

Baştacımızsın Antakya'nın güzel insanları...
Tarih, yemek derken Antakya'dan aklımızda kalan asıl güzellik ise Antakya'nın sıcak, misafirperver güzel insanları. Hoşgeldiniz diyorlar... Bir yere girerken değil ama oradan çıkarken hoşgeldiniz diye sesleniyorlar. İlk başta şaşırıyoruz acaba başkalarına mı diyorlar diye ama sonra anlıyoruz ki biz giderken iyi ki geldik diye hoşgeldiniz diyorlar.
Baştacımızsın diye sesleniyor yöre halkından biri. Evine misafir olduğumuz yöre halkından bir teyze,  gitmeyin yemek koyalım derken, biz zahmet vermeyelim dediğimiz de bizi işte bu sözle baştacı ediyor.
Aynı sokak için de hem müslüman hem hristiyan evler yan yana, karşı karşıya kardeşlik içinde yaşıyorlar. Esnaf her daim yardımsever.
Sokakta bizi gören çocuklar sarıyor etrafımızı, abla fotoğrafımızı çeksene diyorlar. Çekinmeden, utanmadan konuşmaya başlıyorlar bu uzaklardan gelen yabancılarla.  Fotoğraflarını çektikten sonra onları minik dünyalarında bırakarak İstanbul'a doğru yolculuğumuza hazırlanıyoruz.

Antakya'da ve Hatay'da görülecek daha bir çok yer bulunuyor, ancak bizim onları görmek için fazla zamanımız olmadığından aklımızda yemekler, tarih, hoşgörü ve sıcak insanlar kalarak ayrılıyoruz Hatay'dan... ve diyoruz ki;Hatay'a Hoşgeldik, iyi ki gittik ve gördük...

18 Aralık 2011 Pazar

Yurtdışı Seyahat için İpuçları - 8

Ve yolculuğunuza bir kaç gün kaldı... Artık son kontrollerinizi yapmalısınız.
  • Yurtdışı çıkış harcı yatırılmalı.  Bu harcı havaalanında da ödeyebileceğiniz gibi bankalardan da ödeyebilirsiniz. (çıkış harcı: 15 TL)
  • Gideceğiniz yerin hava durumunu mutlaka kontrol etmelisiniz. Bavulunuza hava koşullarına uygun kıyafetler koymalısınız.
  • Fotoğraf makinesi ve kameralarınızın şarjları ile hafıza kartlarını hazırlamalısınız.
  • Yağmurda fotoğraf makinenizin ıslanmaması için buzdolabı poşeti koymanızı ve yağmurda hemen makinenin üstüne geçirmenizi tavsiye ederim.
  • Seyahat sigortanızı yaptırmalısınız. 15-20 TL gibi bir rakam tutuyor.
  • Pasaport ve diğer evraklarınızı yanınıza almayı unutmayın...
  • Pasaportunuzun en az 6 daha geçerlilik süresi olup olmadığını mutlaka kontrol edin.
  • Havaalanına ulaşım için alternatiflerinizi araştırın. Havaş, taksi, otobüs, servis yada shuttle... hangisi bütçenize ve zamanınıza uyuyorsa onu seçin..
Şimdilik aklıma gelen ipuçları bunlar... bunlar tabiki benim gözlerim,  herkesin doğrusu farklı olabilir.  aklıma yenileri geldikçe güncellemeler yapacağım...

13 Kasım 2011 Pazar

Yurtdışı Seyahat için İpuçları - 7

Gideceğiniz yer belli oldu,  öncesinde yapmanız gereken herşeyi tamamladınız ve sıra gezilecek yerleri ve gezi planınızı oluşturmaya geldi.
  • Eğer 3-4 günlük bir gezi süreniz varsa mutlaka görülmesi  gereken ilk 10 yeri listenizin en başına alın.  Vaktiniz kalırsa diğer yerleri de görebilirsiniz...
  • Hava durumuna göre de gezeceğiniz yerleri belirlemelisiniz.  İleri tarihli hava durumunu kontrol ederek havanın kapalı/yağmurlu olduğu zamanlarda vaktinizi müzeleri dolaşmaya ayırmalısınız. Özellikle kış mevsiminde yapılan gezilerde güneş erken battığı için gün ışığından maksimum faydayı sağlamak gerekiyor. Yazın ise alabildiğince vakit sizin..Akşam 9-10'a kadar gezin gezebildiğiniz kadar.
  • Bir çok ülkede ulaşım ağı çok gelişmiş durumda.Özellikle tarihi ve turistik noktalara çok kolay ulaşım sağlayabilme imkanı bir çok ülkede bulunmaktadır. Havaalanında turizm bürolarından hem harita hem de metro/tramvay haritasına ulaşabilirsiniz. Otobüs/Tramvay/Metrolarda günlük yada bir kaç günlük sınırsız ulaşım hakkı tanıyan pass kartlar alarak rahat ulaşım sağlayabilirsiniz.

Yurtdışı Seyahat için İpuçları - 6

  • Bir tur şirketi ile seyahate çıkmıyor iseniz başvuru kaynağınız mutlaka iyi bir rehber kitap olmalı. Kitapçılarda bu konuda yazılmış çok sayıda kitap göreceksiniz.

Çok detaylı yazılmış kitaplar olduğu gibi, bir kaç günlük seyahatler için temel yerleri gösteren mini rehberler de bulunuyor.
  • Kitap dışında artık akıllı telefonlar sayesinde şehirlere özel hazırlanmış uygulamaları telefonlarınıza indirebiliyorsunuz.  Çoğunluğu ücretsiz olan uygulamalar,  ek özellikler (offline çalışma gibi) için küçük ücretler alabiliyorlar. Uygulama dükkanından gideceğiniz şehri yazdığınızda seçenekler sıralanıyor.)
 
 
 
İpucu 6:Referans Kaynaklar

29 Ekim 2011 Cumartesi

Yurtdışı Seyahat için İpuçları - 5

Yurtdışı seyahatin en zorlu kısmına geldik; Vize İşlemleri...Maalesef hala bir çok ülkeye giderken  vize uygulanıyor ve vize alma süreci hem evrak hazırlama işlemleri hem de maddi olarak sizi çok etkileyebiliyor.

Tur ile gidecek iseniz; tur şirketi sizin adınıza başvuru evraklarını ilgili konsolosluğa teslim edebiliyor.  İlk defa vize alacak iseniz mutlaka şahsen başvuru yapılması istenebiliyor.

Seyahatiniz esnasında ilk olarak hangi ülkeye giriş yapacak iseniz o ülkeden vize başvurusunda bulunmanız gerekiyor. Örneğin; Viyana-prag-budapeşte turu planlıyorsanız ilk gideceğiniz yer Viyana ise vize için Avusturya konsolosluğuna başvurmanız gerekiyor.

Vize başvurusu için gereken evrakları ilgili konsolosluğun sitesinden bakmanız önemli.  check list şeklinde kolay kullanım sunan konsolosluk siteleri mevcut.

gideceğiniz ülkenin konsolosluğundan hazırlamanız gereken evrakları  ve randevu alma sürecini öğrendikten sonra evraklarınızı hazırlamaya başlayabilirsiniz.

İşyerinden temin edilecek evraklar haricinde önemli olan asıl evraklar sahip olduğunuz banka hesabı ve varsa tapu, ruhsatlar...  Her ülke vize başvurusunda bulunacak kişilerin mutlaka hesabında bir miktar parasının olmasını istiyor. O ülkede kalacağınız güne göre değişmekle birlikte hesabınızda en az 3.000 TL nakit paranın olması gerektiğini düşünüyorum.(otel, uçak harcamaları sonrası günlük olarak 200 TL gibi bir harcama planlayabilirsiniz.)  Özellikle yatırım fonunda değerlendiyorsanız paranızı hesap hareketi almadan evvel bu parayı bozarak hesabınıza geçmek de fayda var.  Yatırım fonunda parası olduğu halde hesabında az bir tutar görüldüğü için vizesi reddedilen kişiler olabiliyor.

Her ülkenin fotoğraf kriterleri de farklı olabiliyor. Güncel bilgiye yine konsolosluk adreslerinden teyit edebilirsiniz. fotoğrafçılar ülkelerin ölçülerini biliyorlar ama siz yine de fotoğraf boyutlarını fotoğrafçıya iletirseniz iyi olur.

Vize süresini ülkeler kişinin durumuna ve kendi uygulamalarına göre değişik sürelerde verebiliyor. italya ilk shengen başvurunuza 6 ay verebiliyorken,  Almanya sadece seyahat süreniz kadar da verebiliyor. (bu 3 gün bile olabiliyor)  Çoğunlukla 1 aylık vizeler verildiğini söyleyebilirim. (Avusturya; 3 ay,  Portekiz; 1 ay, Fransa duruma göre 15 gün-1 ay ya da 6 ay verebiliyor.)

Yakın zamanda yaptığım vize başvurusunun süreçlerini de buradan anlatarak süreci daha rahat anlamınızı sağlamak istiyorum;
  • Avusturya vizesine başvurmak için öncelikle konsolusluğun sitesinden gerekli bilgileri temin edebilirsiniz; http://www.bmeia.gv.at/tr/botschaft/istanbul/danisma-hizmeti/avusturyaya-seyahat.html
  • Randevu işlemleri için telefonla İKS'den randevu alınması gerekiyor. Her bir başvuru için randevu alırken 26 TL ödenmesi gerekiyor. Bu tutarı İKS'yi aramadan bir gün önce YKB'ye yatırabildiğiniz gibi telefon görüşmesi esnasında Kredi kartınızdan da ödeyebiliyorsunuz. http://www.iks.com/tr-TR/index.aspx 
  • 212 240 45 00'ı aradığınızda yanınızda pasaport no ve kimlik bilgilerinin yanınızda olması gerekiyor. bir de kredi kartı ile ödeme yapmak istiyorsanız kart bilgileriniz yanınızda olmalı.  Sizinle birlikte başvuruda bulunacak olan aile üyeleriniz için de yine her başvuru için 26 TL ödeyerek görüşme esnasında randevu alabiliyorsunuz. telefon görüşmesinde sizden istenen evraklar da detaylı olarak söyleniyor. sonrasında mail ile de bu bilgileri alabiliyorsunuz.
  • Randevu talebini genel olarak 1 hafta sonrasına veriyorlar. 1 hafta içinde evraklarınızı tamamlamalısınız.Başvuru formunu doldururken doğru bilgiler verdiğinize emin olun. İmzalanması gereken alanların imzalanması ve başvuru şeklinin çok girişli istenmesine dikkat etmelisiniz.
  • Randevu gününden 3 gün önce mutlaka vize başvuru ücretini Yapı kredi bankasına ödemeniz gerekiyor.
  • Randevu günü randevu saatinden 10 dakika önce konsolosluk da hazır olmanız gerekiyor. sıra size geldiğinde görevliler sizi çağırıyor ve evraklarınızı kontrol ediyorlar.
  • Evraklarınız tamamsa sizi pasaportunuzu geri almak için tekrar gelmenizi istedikleri tarihi iletiyorlar.  Bana 2 gün sonra alabileceğim iletilmişti.
  • İsterseniz pasaportunuzu başkası sizin adınıza alabiliyor; ancak bu ismi başvuru esnasında mutlaka belirtmelisiniz. 
Bu başvuru sonrası 3 ay geçerli ve toplamda 30 gün konaklama yapılabilecek çok girişli bir vize verdiler. Bu ne demek oluyor derseniz eğer, 3 aylık süre içinde istediğim kadar shengen vizesi geçerli olan ülkeye giriş hakkına sahip oluyorum. ama konaklama süresi toplamda 30 günü geçmemeli.

Schengen vizesi geçerli olan ülkeler şunlardır: Almanya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Lüksemburg, Norveç, Portekiz, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Polonya, Slovakya, Slovenya.

İpucu 5:Vize İşlemleri

Yurtdışı Seyahat için ipuçları -4

Pasaport işlemleri e-pasaporta geçtiğinden beri oldukça hızlandı.
http://epasaport.gov.tr/  adresinden gereken tüm bilgilere detaylı olarak ulaşabiliyorsunuz...

İstediğiniz ilçe emniyet müdürlüğünden uygun olan gün ve saat seçeneklerini görebiliyorsunuz.

Umuma mahsus (bordo) türündeki pasaportlar için gereken evraklar;
  • TC nüfus cüzdanı aslı (Üzerinde TC kimlik numarasının bulunduğu TC nüfüs cüzdanı aslı, başvuru esnasında ibraz edilmeli.) TC kimlik numarası olsa bile çok eskiden alınmış kimlikleri değiştirmeniz istenebiliyor.
  • 2 adet Biyometrik Resim  (Son 6 ayda çekilmiş ve başvuru sahibinin güncel halini gösteren (0 yaş çocuklar için de, dahil olmak üzere) - 50mm X 60mm ebatlarında - Fonu Beyaz - Biyometrik özelliklere sahip - 2 adet) Fotoğrafçılara biometrik fotoğraf istediğinizi iletmeniz durumunda bu ölçülere göre fotoğraflarınızı veriyorlar
  • Pasaport Cüzdan Bedelinin anlaşmalı bankalar veya Maliye Veznelerine yatırıldığına dair dekont aslı. (Dekontun üzerinde Tahsil Edilmiştir kaşesinin basılması - Dekontun 1. Nüshasının müracaatta sunulması (en üst nüsha) - Dekontun üzerinde tahsilatı yapan memurun ıslak imzasının bulunması gerekmektedir)
  • Pasaport Harç Bedelinin anlaşmalı bankalar veya Maliye Veznelerine yatırıldığına dair dekont aslı. (Dekontun üzerinde Tahsil Edilmiştir kaşesinin basılması - Dekontun 1. Nüshasının müracaatta sunulması (en üst nüsha) - Dekontun üzerinde tahsilatı yapan memurun ıslak imzasının bulunması gerekmektedir)
  • Varsa daha önceden alınmış pasaportların aslı
  • Müracaat sırasında parmak izi alınacaktır (Müracaat sırasında başvuru sahibinin parmak izi alınmaktadır.Daha önce herhangi bir sebeple parmak izi alınmış olan kişiler, parmak izlerinin alındığını belgelendirmeleri halinde, tekrar parmak izi vermek durumunda kalmayacaktır. 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunun 5’inci maddesi uyarınca, 7 yaşından gün almış ve daha büyük çocuklardan parmak izi alınmaktadır.)
  • Pasaport müracaatlarının Şahsen yapılması gerekmektedir
Türkiye Pasaport Harç ve Defter Bedelleri;                                               
Harç Bedeli        Defter Bedeli       Toplam
6 AY70 TL54 TL124 TL
1 YIL102,3 TL54 TL156,3 TL
2 YIL166,9 TL54 TL220,9 TL
3 YIL236,9 TL54 TL290,9 TL
4 - 10 YIL333,8 TL54 TL387,8 TL

Pasaport randevunuzu gerekirse yine internet üzerinden değiştirip iptal edebiliyorsunuz. Başvuru işlemleri çok hızlı bir şekilde yapılabiliyor.  Parmak izi alma işlemleri ile birlikte en fazla 15 dakika da işinizi bitirebiliyorsunuz.  3-4 gün içerisinde de pasaportunuz size PTT aracılığı ile teslim ediliyor.  İsterseniz başvuru esnasında teslim alabilecek başka bir kişinin adını da iletebiliyorsunuz.

Daha detaylı bilgi için; http://epasaport.gov.tr/


11 Ekim 2011 Salı

Yurtdışı Seyahat için ipuçları -3

Seyahat tarihinize 1-1,5 ay kala hazırlıklara başlama zamanıdır. Öncelikli olarak otel seçiminizi yapmalısınız. Vize işlemleri için de gerekli olduğu için otel seçerek rezervasyon yaptırmak çok önemli.

Otel seçiminde dikkat edilmesi gerekenler;
  • Otel seçimi için booking.com'u kullanıyorum.Türkçe içerik sunması da bir avantaj. Kullanımı da oldukça basit.
  • Booking.com'da otellerin kendi çektiği fotoğraflar yer alıyor.  Bu yüzden booking'den seçtiğim oteli bir de tripadvisor.com'da inceleyerek müşterilerin çektiği fotoğraflardan da otel hakkında daha fazla fikir sahibi oluyorum.
  • Bu iki site benim tercihim ama bunlar dışında; venere.com, expedia.com,  hotels.com gibi sitelerden de yararlanılabilir.
  • Otel seçimi için gezi tarihlerini ve kişi sayısını girdikten sonra uygun oteller listeleniyor.
  • Otel seçimini şehrin merkezi yada merkeze yakın yerlerinden yapmak hem güvenlik hem de rahat dolaşmanız için önemli.  Her ne kadar metro/tren ağları gelişmiş olsa ve uzak yerlerden bile merkeze ulaşabilseniz de yolda vakit geçirmek yerine gezebilirsiniz.
  • Otelin konumu ile birlikte otel harcaması için ne kadarlık bütçe ayıracağınız da önemli.  Kriterlerini belirleyerek yaptığınız otel aramalarından güzel sonuçlar elde edebilirsiniz.
  • Otel hakkında yapılan yorumları da mutlaka okuyun.
  • Bazı oteller ücretsiz iptal seçeneğine sahip. ücretsiz iptal durumunda iptalsiz duruma göre fiyat farkı ekleyebiliyorlar. Rezarvasyon öncesi iptalin ücretsiz olup olmadığına dikkat etmekte fayda var.
İpucu 3:Uygun Oteli Seçmek